4 Haziran 2013 Salı

Eylem Vakti

Uzun yazamayacağım, tahmin edeceğiniz üzere biraz sonra çıkıp Alsancak'a gideceğimden ve "direnGezi" eylemlerine katılacağımdan dolayı. Ama 31 Mayıs'ta başlayan bu süreç ve yapılan eylemler üzerine birkaç şey söylemeden edemeyeceğim.

Ben şahsım adına yazıyorum bunları. Haftasonu İzmir sınırları içinde olmadığımdan ancak Pazartesi günü eylemlere katılmaya başlayabildim. Fakat olan bitene elbette sosyal medya üzerinden ve eylemleri yayınlayan sayılı Tv kanalı aracılığıyla tanık oldum.

Gezi Parkı'nın sermayeye peşkeş çekilmemesi, bir şehrin insanlarının yaşam alanını savunması ile başlayan eylemleri, İstanbul'da olamasam da gönülden destekledim. Fakat polisin, barışçıl bir şekilde eylem yapan insanlara, normal şartlarda işleri o insanları korumak ve gözetmek iken sergilediği tavır gerçekten akıl alır gibi değildi. Parkta çadır kurup kitap okuyan insanların çadırlarının yakılması, eşyalarına zarar verilmesi ve açıkça polis şiddetine maruz kalması, bu eyleme olan bakış açımı bir anda değiştirdi.

Şimdi Gezi Parkı ve onunla ilgili tüm eylemler, bu ülkede yıllardır bastırılan, kendi içinde fraksiyonlara ayrılmış olan halkın, bir sembolde birleşerek insani haklarının tümünü korumak ve hatta geri almak için verdiği teksesli mücadeledir benim için. Gezi Parkı, AKP hükümetinin ve en başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu hükümetin ilerigelenlerinin, bu ülkenin insanlarını istedikleri gibi yönetemeyeceklerine dair direniştir benim için. "Diren Gezi parkı", insan olmanın azami ortak olduğu bir harekettir; dünkü eylemlerde gözümle gördüğüm, her tür siyasi düşünceden ve her sınıftan insanın, özgürlüğü için bir araya gelmesidir artık. MHP'liyi, CHP'liyi, sendikalıyı ve sendikaya üye olmayanı, sivil toplum kuruluşu üyelerini ve hiçbir gruba üye olmayanı, inançlıyı inançsızı bir aradaydı dün akşam, ben buna tanık oldum. Atılan sloganların ve bu sloganlar atılırken havaya kaldırılan ellerin yaptığı hareketlerin çeşitliliği, insanların eğer gerçekten isterlerse birlik olabileceğini gösterdi bana.

Evet, bu bir halk hareketidir. Gezi parkı direnişi, bizim neslimizin yalnızca bir grup için değil tüm toplum için insan haklarını, eşitliği, demokrasiyi, refahı savunmasıdır. Bu direniş, doğayı ve yaşam alanlarımızı korumanın yanında, tek adamlı siyasete, halkı yok sayan hükümete, bir polis devleti olmaya, medyanın otokratik kontrolüne hep birlikte karşı durmaktır.

İşte bu yüzden, bir şeyler değişene kadar, diren Türkiye. Şimdi eylem vakti.

İzmir direnişinden görüntüler:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder